SAKARYA ZAFERİ’nin kazanılması ardından, canlarını hiçe sayarak, ülkemizi hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan koruyan ve bu yüce amaç uğruna “Şehitlik” ve “Gazilik” mertebesine ulaşan evlatlarımızı, Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK’e, Mareşallik rütbesi ile gazilik unvanı verildiği 19 Eylül tarihinde, “Şehitler ve Gaziler Günü” dolayısıyla saygı, sevgi ve minnetle anıyorum.
19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak, milletimizin “Kurtuluş” yolunu açan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğindeki ordumuzun 13 Eylül 1921 tarihinde, Yunan birliklerini yenilgiye uğratarak, Anadolu’ya girmelerini engellediği SAKARYA ZAFERİ, Milli Mücadelemizde önemli bir dönüm noktası olması ve bu zafer ardından Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK’e “Gazi” unvanı verilmesi yanında, ATATÜRK’ün bu muharebede yeni bir savaş stratejisi uygulayarak, ordularına ”Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz” emrini verdiği savaş olması yönüyle de tarihteki yeri ve önemini arttırmıştır.
“19 Eylül Şehitler ve Gaziler Günü”nde, Çanakkale’den, Kurtuluş Savaşı’na, Kore’den, Kıbrıs’a, ve özellikle, 15 Temmuz’da milletimizin aydınlık geleceğini karartmaya çalışanlara karşı verilen tüm mücadelelerde şehit verdiğimiz evlatlarımızı ve gazilerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, kendilerine olan minnet ve saygı borcumuzun kelimelere sığmayacak ölçüde derin olduğunu ifade ediyorum.